İnsan öyle tuhaf bir varlık ki, yaşadığı birbirinden gülünç durumlarından bugünlerine geliyor. Öyle anlardaki en büyük tuhaflık ise aşk.Hiç ummadığın anda seni bulabiliyor. Yani tuhaflık seninle devam ediyor, bilmenizi isterim.Birgün heyecanla birinin gözlerine bakıp onu sevdiğini ve onun tarafından sevildiğini gördüyse bir insan, ondan mutlusu yoktur şu hayatta.
Gözlerinde kaybolduğun aşkın, annene utanarak yaptığın itirafı bugün seni güldürüyorsa yanında muhtemelen aşık olduğun adam vardır. Ve tabi sen yine mutlusundur. Yıllar yılları kovalamış ve sen kendini evlilik masasında mutluluğa imza atarken bulmuşsundur kendini. Kutlarım seni. Mutluluk nerede acaba diye ararken buldun sonunda. Sana bir ömür boyu mutluluklar dilerim. Ama önce şunları iyi dinle: Mutluluğunun daim olması için bu hayatta bazı fedakarlıkların olacağını bilmelisin. Çünkü evlilik iki kişilik bir oyundur. Bunun için sevmen, değer vermen ve çabalaman gerekiyor. Tabi aynı şeyi de karşı taraftan beklemek en doğal hakkın. O yüzden evlilik iki kişi üzerine kurulur ya zaten. Tek başına bu yükün altından kalkamazsın.
Bunun için önce en içten duygularınla sev ve ona güven. Sevginin, güveninin işareti olarak da ellerini sımsıkı tut. Ve bu tutuşun karşılık bulduysa asla bırakma. Çünkü tuttuğun o eller, senin mutluğa ilk adımın. Ve şunu asla unutma: O sevgi senin eserin, ona sonsuza dek sahip çık. Onu koru kolla, şekil ver ve süsle. Çünkü ancak o zaman mutluluk sana eşlik edecektir,unutma.
Nurgül Dilek